Haberler

   
 


 

 

Ana Sayfa

üye ol

Müzik indirme linkleri

oyun linkleri

turko pvp server ipleri

oyun oyna

beat yapma ve dj programları

ingilizce&türkçe sözlük

Clan isimleri

Char isimleri

komik vidiolar

Link listesi

simgeleri 32x32 yapma programı

site ile ilgili bilinmesi gerekenler..

En güzel 5 Şiir

Haberler

Top liste

Ziyaretçi defteri

 


     
 


Irak'ta Savaş Bitti Şimdi Ne Olacak?
ADMIN tarih 01.09.2010, 18:06 (UTC)
 ABD, Irak Savaşı'nı Resmen Sona Erdirdi, Bağdat'ta Komuta Değişti.
ABD, ırak Savaşı'nı resmen sona erdirdi, Bağdat'ta komuta değişti.. 7,5 yıl önce başlayan, on binlerce kişinin öldüğü savaşın sonunda, ülkede düzen ve istikrar sağlanabilmiş değil. Siyasi belirsizlik ise artıyor. ABD Başkanlığa aday olduğunda ırak savaşını sona erdirme sözünü veren Obama, Beyaz Saray'daki Oval ofisinden halka şöyle seslendi:
"Bugün ırak'ta muharip görevin sona erdiğini ilan ediyorum. ırak'a özgürlük

operasyonu tamamlandı"

"Amerikalılara verdiğim sözü yerine getiriyorum" diyen Obama, "bundan böyle ıraklıların ülkelerinin güvenliğinden sorumlu olduğunun" altını çizdi.
ABD Başkanı Obama'nın bu açıklamasından bir kaç saat sonra, Amerikan güçlerinin muharip görevinin sona ermesi nedeniyle ırak'ta devir teslim töreni gerçekleştirildi.
ırak Özgürlük Operasyonu'nun sona ermesiyle birlikte, ırak ordusuna destek vermeyi öngören "Yeni Şafak" görevi başladı. Ülkede geriye kalan ABD askerlerine bu görevde, komutayı Orgeneral Raymond Odierno'dan devralan Korgeneral Lloyd Austin liderlik yapacak.
Tören için, Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Bağdat'a giden Savunma Bakanı Robert Gates, "Amerikan askerlerinin muharip görevi sona erdiğine göre savaş da sona erdi" dedi.

ABD askerlerinin yeni görevi

Gates, terörle mücadele konusunda ıraklılarla çalışmaya devam edeceklerini söylerken, ırak'ta 2011 yılının sonuna kadar görev yapmaya devam edecek Amerikan askerlerinin ırak güvenlik güçlerini eğitmeye ve danışmanlık yapmaya devam edeceğini hatırlattı. Gates, "Artık ırak'ta son aşamaya geldik" dedi.
Savaşın ağır bilançosu
ırak işgali, ülkede kitle imha silahları gerekçe gösterilerek dönemin Başkanı George W. Bush'un emriyle 2003 yılında başlatılmış ancak bu silahlar hiçbir zaman bulunamamıştı. Aradan yedi yılı aşkın süre geçti ve bu süre zarfında 4 bin 400 Amerikalı asker hayatını kaybetti. Ölen ıraklıların kesin sayısı bilinmiyor. Bazı kaynaklar ıraklı kayıpların sayısını on binlerle ifade ederken, bazıları bir milyonu bulduğunu belirtiyor.
Peki değdi mi? ABD Başkanı Obama, savaşın sonuçlarını kendi ülkesi açısından değerlendirirken, devasa ekonomik yüke de dikkat çekti:
"Savaşa, çoğu zaman dışarıdan borçlanarak, bir trilyon dolar harcadık. Bu savaş uğruna kendi halkımız için daha az yatırım yapabildik ve rekor düzeyde borçlanmak durumunda kaldık."

Tony Blair kararın arkasında

ırak'ı işgal kararında rol oynayan bir diğer isim de 'Bir Yolculuk" (A Journey) adlı anı kitabı piyasaya çıkan dönemin ingiltere Başbakanı Tony Blair. Kitabında Blair savaş kararının arkasında duruyor ve pişmanlık duymadığının altını çiziyor. Ama bununla birlikte hayatını kaybeden siviller ve askerler için son derece üzgün olduğunu ve çok gözyaşı döktüğünü aktarıyor. Blair şöyle konuşuyor:
"Hayatını kaybeden insanlar için üzgün olmamak mümkün mü. Bu insanlık dışı olur. Ancak savaşa girme kararımdan dolayı pişmanlık duyup duymadığım soruluyorsa, ben bunun sorumluluğunu üstlenmek zorundayım. Karardan dolayı pişmanlık duyamam. Eğer bunu söyleyecek olursam zaten gerçek düşüncelerimi söylememiş olurum."

Gates, ırak'ın geleceğinden umutlu

Amerikalı Savunma Bakanı Gates ise savaşa girme gerekçesinin doğru olmadığının ortaya çıkması nedeniyle bu savaşın her zaman tartışmalı bir konu olacağını söyledi. Gates "savaşa değip değmediğini tarih gösterecektir" demekle birlikte "diktatör" olarak nitelendirdiği eski ırak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in liderliğindeki rejimin sona erdirilerek demokratikleşme sürecinin başlatılmış olunmasından dolayı ırak'ın geleceğinden umutlu olduğunu kaydetti.
Oysa son haftalarda ırak güvenlik güçlerini hedef alan saldırıların sayısı arttı ve Amerika'nın muharip operasyonlarına son vermesiyle oluşacak boşluğun terör örgütleri tarafından doldurulacağını savunan uzmanlar var. Ayrıca ırak'ta altı ay önce yapılan genel seçimlerden bu yana halen hükümet kurulabilmiş değil.

Bağdat'ta siyasi belirsizlik

Amerikan Yönetimi ırak'taki siyasi gruplar üzerinde baskısını artırmış durumda ve yeni bir hükümetin kurulması için tarafları uzlaştırma çabalarını sürdürüyor. Obama Oval ofisten yaptığı konuşmada da bu konuya vurgu yaptı ve "Ben ıraklı liderleri, ortak bir hükümet kurulması ihtiyacını fark ederek, adil, temsili ve ırak halkına karşı sorumlu olabilecek bir hükümetin kurulması doğrultusunda adım atmaya teşvik ediyorum" dedi.
Bağdat'ta temaslarda bulunan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden da önde gelen ıraklı liderlerle görüştüğünü açıkladı ve "ıraklıların bir hükümet kurmaya çok yaklaştığına inandığını" söyledi.
Şimdi özellikle ırak'a komşu ülkelerin dikkatleri Bağdat'a çevrilmiş durumda. ırak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise komşu ülkelerden "ırak'ın içişlerine karışmamalarını istediklerini" bir kez daha duyurdu.
"Komşulardan büyük kısmının, ABD güçlerinin ayrılmasından sonra ırak'ta bir güvenlik boşluğunun doğacağı yanılgısı içerisinde bulunduklarını ve bu boşluğu doldurmaya yönelik adım atabileceklerini" ileri süren Zebari, "Tümünü, bir boşluk doğmayacağı, eğer boşluk olursa bunu dolduracak olanın sadece ıraklılar olacağı konusunda uyardık" açıklamasını yapt.
 

"Kimseyle Görüşme Yapılmamıştır"
ADMIN tarih 01.09.2010, 18:03 (UTC)
 Başbakan Erdoğan, Cuma Günkü Miting Öncesi Diyarbakır'la İlgili İlk Kez Konuştu.
Erdoğan'dan Diyarbakır cevabı Başbakan Erdoğan, cuma günkü miting öncesi Diyarbakır'la ilgili ilk kez konuştu. Erdoğan, 'Ankara'da ne konuştuysam Diyarbakır'da da aynısını konuşurum' dedi. Erdoğan, 'evet diyen vatan hainidir' diyen Baykam'a 'Böyle bir sanatçı anlayışı olur mu? Bu nasıl bir kafa?' diye yanıt verdi.01 Eylül 2010 Çarşamba, 18:36:55
Başbakan Tayyip Erdoğan referanduma 11 gün kala Kral FM'in canlı yayınında Gezegen Mehmet'e konuk oldu.

'EVET'İ ANLIYORUM DA HAYIR'I ANLAYAMIYORUM

Erdoğan şunları söyledi: "Eveti anlıyorum da, hayır diyenlerin neye hayır dediğini anlayabilmiş değilim. Millet kendi anayasasına hayır der mi? Çok ciddi bir bilgi kirliliği var. Metnin içeriği bilinmiyor. Dünyada bu tür anayasa değişiklikleri bir bütün olarak oylanır. Bu bir parti oylaması değildir. Ana muhalefet partisi kapağını açmadan görüşecek bir şeyimiz yok dedi. CHP şunu söyledi. İki maddeyi çıkaralım diğerlerinin tamamına evet deriz. Anayasa Mahkemesi ve HSYK ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne götürdünüz mü? Anayasa Mahkemesi de paketi onaylayarak sundu. Paket önümüzde. yargıya saygınız varsa bu karara niye saygı duymuyorsunuz?

DOKUNULMAZLIK

Dokunulmazlıklarla ilgili benim partimin programında şu var. Tüm 657'ye tabi olanlar, TSK mensupları, tüm memurlar, yargı mensupları, parlamenterler hepsini kapsayacak şekilde bir dokunulmazlıklar çalışmasını müşterek olarak yapabiliriz. Sadece milletvekillleri olamaz, hepsini. Burada sadece milletvekillerine bunu yöneltirseniz o zaman ortaya şöyle bir yanlışlık çıkar. Bugün Başbakan kalkar bir savcının oyuncağı haline gelir. Bu siyaset kurumunu yıpratma söylemidir. Böyle bir oyuna gelmek mümkün değil. Hiçbir siyasi de böyle bir adımı bundan böyle atmaz. Yarın öyle bir hal meydana gelecek ki, artık ideolojiler kumkuması haline geleceğiz. Hangi düşünceden bir savcı olursa olsun kalkacak bir Başbakan, Meclis Başkanı hakkında rahatlıkla dava açacak. Kombinezonu da iyi kurmuşlarsa indir bir başbakan, çıkar bir başbakan. Böyle bir ülke yönetimi olur mu? Gelin Silahlı Kuvvetler, yargı, memurlar, parlamento hepsi için bu çalışmaları yapalım oradan bir neticeye gidelim. Bu bizim programımızda zaten var. Ben hiçbir zaman milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılsın diye bir söz vermedim. CHP'nin Genel Başkanı dürüst davranmıyor, doğru konuşmuyor.

Biz kendimizi kurtarmanın peşinde olmadık. İstanbul Belediye Başkanlığı'm döneminde dokunulmazlığım yoktu. Bu dönemde partiyi kurduktan sonra bir anda 58 dava açıldı. Cezaevine girerken 7 dava vardı. Bu 58 davadan hepsi elendi, şurada milletvekili olduk diye 3-4 dava var. Akbil davasında da milletvekili olmayan dışında beraat etmeyen kişi yok. Ben belediye başkanıydım ama Akbil ile ilgili şirketin ne yönetim kurulu üyesiydim, ne de imzam vardı. Buna rağmen o dönemde belediye başkanı olmam nedeniyle beni böyle bir dosyaya dahil ettiler. Dokunulmazlık vardır diye siyasetin içinde değilim. Hiçbir dönemde bunlardan kaçmadık, kaçınmayız. Yargı kimin arka bahçesidir diye bakarsak, yargı CHP'nin arka bahçesidir. Şu anda Anayasa Mahkemesi'ne veya HSYK'ya atanabilecek olanların en az 15 yıl hakim veya savcı olması lazım. Biz 7.5 yıldır iktidardayız. Oraya bir kişinin atanması söz konusu değil. Bizim dönemimizde Danıştay kamerayla yapılması lazım diyor. Bizden önce hangi iktidarda kamerayla eleman alındı. Danıştay burada ideolojik davranıyor.

TBMM'NİN İŞİN İÇİNDE OLDUĞU TEK YER...

İki maddeden biri Anayasa Mahkemesi'yle alakalı. Şu anda 11 asil dört yedek üye var. Bunlar asil üye olacak, buna iki daha eklenecek. İki üyeyi Cumhurbaşkanı atayacak. Bunların da hukukçu olması gerekecek. Türkiye'deki barolar bir üye seçecekler. Bunun için TBMM'ye üç isim teklif edecekler. TBMM bunlardan birini seçecek. Sayıştay'dan iki üye gelecek. Her üye için üç isim verilecek. Bunlardan da birini TBMM seçecek. Sayıştay'ın da Anayasa Mahkemesi'nde iki üyesi olacak. TBMM'nin işin içinde olduğu tek yer burası. Anayasa Mahkemesi'nin yeni yapısında iki Sayıştay üyesi olacak. Barolardan bir kişi gelecek. Bunun dışında bir değişiklik söz konusu değil.

Almanya'nın üye sayısı 16. Bunun 8 tanesini federal meclis, 8'ini de federal konsey seçiyor. Tamamen parlamento. Avusturya'da 14 üye var. Federal hükümet 6 tane, ulusal konsey 3, federal konsey 3 tane seçiyor. Polonya 15, tamamı parlamento tarafından seçiliyor.

HSYK 'Avrupa'da böyledir ama bizim yapımız buna müsahit değil' diyor. Bunu Türkiye Cumhuriyeti'nin parlamentosu için söylüyor. Bu hakarettir. HSYK 22 üyeye çıkıyor. Rahatsızlıkları nerede? Siyasi olarak sadece Adalet Bakanı var. Şu anda Adalet Bakanı'nın birçok yetkilerini kaldırdık. Bir de müsteşar var. Bunlar onunla kalmıyor. İlk derece mahkemelerinden de rahatsızlar. İlk derece mahkemelerinde 12 bine yakın insan var. Bunların burada oy kullanmasını istemiyorlar. Biz bütün bu çalışmayı Avrupa'daki dünyadaki çalışmayı miks ederek yaptık.

YARGIÇLAR DEVLETİNDEN KURTULMALIYIZ

Yargıçlar devletinden bizim kesinlikle kurtulmamız lazım. Ona giden yola asla fırsat vermememiz lazım. Bu çalışmada kim var? AK Parti var. Kasıtlı olan yaklaşım bilgi kirliliğini oluşturuyor. MHP lideri konuşurken, arkasındaki fonda bununla alakası olmayan başlıklar var. İşte yolsuzluk, hukuksuzluk diyor. Paketle ilgili bir şey olsun arkanda, bunlar yok.

BAZI YARGI KARARLARI SİZİ ÇILDIRTIR

Biz hükümet olarak bir adım atacağız. O adımı atamıyoruz. Millet kendi iradesinin gasp edilmesinden rahatsız oluyor. Yolsuzluklara şuna buna fırsat verme. 1991-1992'de borcumuz 22 milyar dolar. Telekom özelleştirmesi yapılıyor. 25 milyar dolar fiyat veriyorlar. O zaman Telekom satılsa artı haneye 3 milyar dolar yazılacak. Danıştay ve Anayasa Mahkemesi engellediler. İstanbul'daki İETT garajını Büyükşehir Belediyesi satışa çıkardı, 1 milyar dolar fiyat verdiler. İş uzayınca Dubaili firma ihaleden çekildi. Şimdi gidin 500'e satamazsınız. Bu farkı Danıştay üyeleri ödeyecek mi? O arazi bir garajdı onun yerine bir rezidans yükselecek istihdam olacaktı. Alsancak Limanı da 1.5 milyar dolara gitmişti. İtirazla 30 ay salladılar. Adam gitti, Pire Limanı'nda yatırım yapıyor. Öyle önümüzde yargı kararları var ki, sizi çıldırtır. Temsil ettiğim partimden dolayı bana böyle yaklaşamazsın. Kalkıp siyasi faturasını yargı ödemiyor ki.

Partiyi değerlendireceksen 8 ay 10 ay sonra genel seçimler var. Bu seçimlerde oyumuzu vereceğiz. Bırakalım rahat olalım, herkes çıkıp referandumla ilgili ne söyleyecekse onu söylesin. Ana muhalefet lideri başka şeyler söylüyor. Neye hayır dediğini konuşmuyor. Konuşulan genel seçim tablosu içinde konuşulması gerekenler, bunu aşmamız lazım. Bu da ne kadar basit bir kampanya yürütüldüğünü gösteriyor. Her gittği yerde şablon şu: Bu başbakanın bu ilde yaptığı bir şey var mı? Kılavuzu kimse, onlar da iyi bilgi vermiyor. 81 ilin hepsinde AK Parti iktidarının yaptıkları var. Bunların hiçbirinden haberi yok. Bu kadar yapılanları görmemezlikten gelmek, heralde bunu söylemek istemiyorum ama.. böyle kalsın.

KABİNEDE KİMSE GÖRÜŞME YAPAMAZ

Öcalan'la görüşme iddiası bir hakarettir. Öcalan'la, bölücübaşıyla ilgili o süreci en iyi bilen bizden önceki yönetimdir. O zaman idam vardı. İdamdan kimler kurtardı, o da belli. Bizden önceki koalisyon hükümeti kurtardı. Parlamentodan da istedikleri şekilde geçirilmiştir. Kalkıp hala hangi yüzle bize fatura kesmeye çalışıyorlar anlamakta zorluk çekiyorum. Nasıl olsa Ecevit öldü, parlamentoda gücü olmayan Yılmaz var. Kendisi grubu olan lider olarak fatura kesiyor. Televizyonda izledim Ecevit 6.5-7 saatlik toplantı sonrasında açıklama yapıyor. Verdiğimiz sözü yerine getirmek için idamı erteledik diyor. Bahçeli de Başbakan gerekli açıklamayı yaptı diyor. Burada üç imza var idamın ertelenmesiyle ilgili. Bu imzalar elimizde belge olarak duruyor, nereye kaçıyorsun. Bahçeli iddiasını ispatla mükelleftir. Erdoğan, hangi terör örgütüyle nerede görüşmüş bunu ispat etsin. Hükümette benim kabinemde kimse böyle bir görüşme yapmamıştır, yapamaz. Benim bilgim olmadan yapamaz. Burada siyasi bir kimlikle kimseyle görüşme yapılmamıştır. Devletin isihbari örgütleri herkesle görüşür. Niçin yapar? Terörle mücadelede süreci ülkenin lehine çevirmek için yapar. Bunu TSK mensupları da yaptı. Bunlar söyleniyor. Kalkıp da Erdoğan'a, arkadaşlarına böyle bir çamur atmaya yönelirseniz, o çamur sizin üzerinizde zaten var daha da artar.

ANKARA'DA NE KONUŞTUYSAM...

Ankara'da ne konuştuysam Diyarbakır'da da aynısını konuşurum. Tunceli'de genel aftan bahset, İstanbul'a gelince ben onu demek istememiştim de, manevra yap. Bizim kitabımızda manevra yok, ilke var. Dil konusu resmi dilde tek dil. Yoksa herkes ana dilini istediği gibi konuşur. Şu anda cezaevinde kendi ana diliyle konuşuyor. Ama resmi dil olarak Türkçe dışında konuşmadık, vaatte de bulunmadık. Bunu Diyarbakır'da da söylesem aynısını söylerim.

BDP NE GETİRDİ, KURU LAF

Türkiye'yi kucaklayan bir kimliğe sahip tek partiyiz. Kürt kökenli vatandaşa yakınlığım, Türk kökenli vatandaşa yakınlığımdan farklı değil. Benim Kürt kökenli vatandaşlarıma yönelik BDP ne getirdi, sadece kuru laf başka bir şey yok. Bölgesel milliyetçiliğe de karşıyız. Hizmetleri göremeyen göz benim vatandaşımda yoktur. Türkiye'de en ciddi hizmeti alan illerden biri Tunceli'dir. Tunceli Üniversitesi'ni de kurduk. Herhangi bir ayrım yapmadık. İfade ettiğiniz partiyi ben hiçbir zaman Kürt kökenli vatandaşların temsilcisi olarak görmüyorum. Birileri bizi parçalamak istiyor, bu oyunu hep beraber bozmak lazım.

(Balyoz soruşturması) Muhalefet bu konuları çok iyi bilir. Konu zaten yargıda. Yargıda olan süreçle ilgili bizim söyleyeceğimiz hiçbir şey yoktur. Yargı yürütmeye görevlendirme yapınca emniyet de görevini yerine getirir.

'24 SAAT GEÇMEDEN ÇARK EDER' DEDİM

Genel af diyorsunuz, bundan sonra da 'buna filanca dahil değil' diyorsunuz. Genel af gündeme gelirse A'dan Z'ye herkes dahildir. Beni ilgilendiren şurası. Ülkemde 7 bin şehit var. Ey Kılıçdaroğlu onlara hesabı nasıl vereceksin? Biz bu parlamentoda olduğumuz sürece böyle bir şey geçmez, geçemez. Yatırım aslında 2011 seçimlerine yönelik. 2011'de de bu rüşvet-i kelam zaten karşılık bulmayacaktır. CHP tabanında da tepki başladı zaten. Arkadaşlarımla sohbet ettim. Bak söyledi 24 saat geçmeden çark edecek dedim. Kayseri mitingine giderken çark etti. Yapıda da bu var. 'Ben aday değilim' de dedi. Baykal'ı ziyaret etti, aday olmadığını açıkladı. Ertesi gün 'adayım' dedi. Bütün bu gerçekler ortada.

HEP BERABER OTURALIM AMA GÜVEN VERMİYOR

(Türban sorunu) Bugünden tezi yok diyorum. Eğer özgürlüklerin egemen olduğu bir Türkiye diyorsak ve egemenlik kayıtsız şartsız milletin ise, başörtüsü sorununu 'ben çözerim' diyorsa sayın Kılıçdaroğlu, hep beraber oturalım, 13 Eylül'de konuşalım bitsin bu zulüm. Güven vermiyor. Bu da bir rüşvet-i kelam.

BU NASIL BİR KAFA?

(Hayır diyen sanatçılar) İsimleri duydukça kimin ne söyleyeceğini anlayabiliyorum. İçerikle ilgili çok bilgileri yok. Kusura bakmasınlar, önyargıları olan isimler. Niçin hayır diyeceklerini sorunca açıklamaları mümkün değil. Çünkü okumuyorlar. Bu sanatçıların birçoğu yaptığımız yatırımlarda gelip gösteri yapan tiplerdi. Muhsin Ertuğrul'da 'muhteşem tiyatro sahnesi yapacağız' dendiğinde de gösteri yapan tiplerdi. Bakıyorsun 'vatan hainidir' diyor*, şu ifadeye bak. Böyle bir sanatçı anlayışı olur mu? Böyle bir sanatçı kafası olur mu? Bu nasıl bir kafa? Sen nasıl kalkarsın da hem demokrasiye inanacaksın, hem de evet diyene vatan haini diyeceksin? Biz onların düştüğü yanlışa düşmeyiz. Evet diyenlere teşekkür ediyorum.

Bu ülkede yürütmenin en ideal şekilde çalışabilmesini istiyorsak. Bunun önünün açılması noktasında evet denmesini istiyorum. Bir damdan düşen başbakan olarak yarasını çektik. Milli iradenin egemenliği için evet denmesini istiyorum. Hayır'cılar darbe anayasasını savunuyor. 'Bir sağdan idam ettik, bir soldan idam ettik' diyor. Böyle bir anlayışa evet denebilir mi, tabii ki hayır diyeceğiz. Yeni anayasanın da önü açılsın istiyoruz. 2011 seçimlerinde halkımıza bunu da teklif edeceğiz. Seçimlerin hemen ardından parlamentoda yetkiyi almamız halinde bunu daha geniş tabanlı el ele yürüteceğiz.

REFERANDUM GÜNÜ KÖPRÜ VE YOLLAR ÜCRETSİZ

Bayram boyu ücretsiz geçişler devam edecek. Oy kullanma gününü de buna dahil edeceğiz. O günü de ücretsiz olarak değerlendireceğiz."

Bedri Baykam ''Bu referandumda evet diyenler, veya çekimser kalanlar, veya seyahate gidenlerin hepsi geri dönülmez şekilde vatan hainidir!'' açıklamasını yapmıştı.
 

Roj Tv merkezine baskın
ADMIN tarih 01.09.2010, 17:58 (UTC)
 Roj Tv Merkezine Baskın

Danimarka Başsavcısının Roj Tv Davasının Açıldığını Duyurmasının Ardından Roj Tv Merkezine Baskın Düzenlendi.

Saldırı Bölgesinden Kareler


İşte Hain Saldırının Yapıldığı Karakol


Tunceli'de Hain Saldırı


Böyle Karşılandılar, Şimdi Tutuklular


Danimarka Başsavcısının Roj TV davasının açıldığını duyurmasının ardından Danimarka Polisi'nin dün Roj TV merkezine baskın düzenlediği öğrenildi. Polis, başkent Kopenhag'da bulunan merkezdeki bilgisayarlara ve dosyalara el koydu. Edinilen bilgilere göre baskın sırasında gözaltına alınan kimse olmadı. Danimarka polisinden konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi ancak 6 yıldır soruşturmayı yürüten Savcı Lise-Lotte Nilas baskını doğruladı.
Öte yandan Başsavcısı Joergen Steen Soerensen'in dün yaptığı açıklamada Roj Tv'nin terör örgütü PKK'nın ve onun bir kolu olan Kontra-Gel'in eylemlerini teşvik ettiğini açıklamasının arından gözler Radyo Televizyon Üst Kuruluna çevrilmişti. Herkes, daha önce iki kez Roj Tv'nin PKK propagandası yapmadığı yönünde karar veren Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun davanın açılmasının arından televizyonun yayın lisansını iptal edip etmeyeceğini merak ediyordu. İşte bu açıklama bugün öğlen saatlerinde Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı Christian Scherfig'den geldi. Danimarka devlet televizyon DR'ye konuşan Scherfig, şu an için Roj TV'nin lisansının iptal edilmesinin söz konusu olmadığını ifade etti. Başsavcının açıklamalarının ardından Roj TV'nin daha yakından takip edileceğini ifade eden Scherfig, "Savcılık makamında yeni deliller varsa bunları dikkate almak zorundayız." dedi. Kendilerinin Radyo Televizyon Üst Kurulu olarak birkaç yıl önce Roj TV'nin yayınlarını incelediklerini belirten Scherfig, bu süre içerisinde televizyonun yayın anlayışının değişmiş olabileceğini ifade etti.


Şanlıurfa - Beyaz Tülbentli Barış Dileği
Aralarında Öcalan ve Karayılan'ın Kardeşi ile Bdp'li Milletvekilinin Bulunduğu Grubun 20. Zırhlı Tugay'a Yürümelerine İzin Verilmed


Güner Hakkında Suç Duyurusu
Genelkurmay İkinci Başkanı Güner Hakkında Suç Duyurusunda Bulunuldu.


Dışişleri Bakanlığı: Danimarka'da Roj Tv'ye Dava Açılmasını Memnuniyetle Karşılıyoruz
Dışişleri Bakanlığından Yapılan Açıklamada, Danimarka'da Roj Tv Aleyhine Dava Açılması Kararının Memnuniyetle Karşılandığı Bildirildi. Ayrıca Danimarka'nın PKK'nın Terör Örgütü Vasfı Teyid Ettiği ve Roj Tv Yayınlarının PKK'yı Destekleyen Propaganda N...


Roj Tv Terör Yasasıyla Yargılanacak
Danimarka Adalet Bakanı Lars Berfoed, 5 Yıllık Soruşturma Sonucunda Devlet Savcısı Jörgen Steen Sörensen'in'ın Talebi Üzerine Roj Tv Hakkında Dava Açılmasına Karar Verdi. Savcı Sörensen, Türk Devletinin Bugüne Kadar Sunduğu Deliller ve Berlingske Tid...




 

<-Geri

 1 

Devam->

 
 

Bugün 3 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!

 

 



www.link-krali.tr.gg Adresine hoş geldiniz Sitemiz yenidir bazı eksiklerimiz ola bilir sizinde sitemizde olmasını istedğiniz şeyleri serkan_gs_semih@hotmail.com adresine bildirmeniz rica olur....

ADMIN

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol